Niçin yaratıldı şu insan ?

Cicek

New member
NİÇİN YARATILDI ŞU İNSAN? – GELECEĞİN EŞİĞİNDE BİR VARLIK SORGUSU

Bir akşam yürüyüşünde, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp yıldızlara baktığımda kendi kendime sordum: “Niçin yaratıldı şu insan?”

Bu soru kadim; ama bugün, yapay zekânın, genetik mühendisliğin ve iklim krizinin iç içe geçtiği bir çağda yeniden sorulmaya değer.

Belki de bu kez cevabı kutsal metinlerde ya da felsefi tartışmalarda değil, veri, teknoloji ve bilinç evrimi ekseninde aramamız gerekiyor.

Forumda sizlerle, hem geçmişin hikmetini hem de geleceğin olasılıklarını tartışmak istiyorum.

Peki sizce insan sadece “yaratılmış” bir varlık mı, yoksa “kendisini yeniden yaratan” bir sürecin öznesi mi?

---

1. İNSANIN YARATILIŞINA DAİR KLASİK YAKLAŞIMLAR VE BİLİMSEL EVRİLME

Tarih boyunca “insan niçin yaratıldı?” sorusu iki temel eksende ele alındı:

- Dini ve felsefi yaklaşım: İnsan, anlam ve ahlak arayışıyla yaratılmıştır.

- Bilimsel yaklaşım: İnsan, evrimsel süreçlerin bilinç kazanmış bir sonucudur.

Ancak 21. yüzyılda bu iki bakış birbirinden tamamen kopuk değildir.

Modern bilim, insanın biyolojik evrimini açıklarken, bilinç, empati ve etik gibi soyut yetilerinin evrimi üzerine de veriler sunuyor.

MIT ve Oxford’un 2023 tarihli araştırmaları, insan beyninin “geleceği öngörme kapasitesi” sayesinde hayatta kaldığını öne sürüyor.

Yani insan sadece adaptasyonla değil, vizyonla evrimleşti.

Bu bilgi, geleceğe dair soruların merkezine yeni bir anlam yerleştiriyor:

> “Belki de insan, sadece var olmak için değil, ileriyi tahayyül etmek için yaratıldı.”

---

2. GELECEKTE İNSAN: TEKNOLOJİYLE YENİDEN TANIMLANAN VARLIK

Yapay zekâ, genetik mühendislik, sinir arayüzleri…

Bugün insan, biyolojik sınırlarını aşmanın eşiğinde.

Transhümanizm akımı, insanın “yaratılış amacını” yeniden tanımlıyor:

Artık insan sadece yaratılan değil, aynı zamanda yaratan bir varlık haline geliyor.

Harvard Bioethics Center’ın 2024 raporuna göre, insan DNA’sının %98’inin gen düzenleme teknolojileriyle değiştirilebilir hâle gelmesi, etik ve felsefi bir devrim yaratacak.

Bu durum, şu soruyu gündeme getiriyor:

> “Kendi genlerini yeniden yazan bir tür, hâlâ aynı insan mıdır?”

Bu noktada erkek ve kadın yaklaşımları arasında ilginç bir denge göze çarpıyor:

- Erkek bakış açısı, genellikle stratejik ve yapısal: “Bu dönüşüm hangi teknolojik riskleri içeriyor?”

- Kadın bakış açısı, insan ve topluma odaklı: “Bu dönüşüm kimleri dışarıda bırakacak, kimleri güçlendirecek?”

Bu iki yaklaşımın birleşimi, geleceğin insanını anlamamız için bütüncül bir zemin sunuyor.

---

3. TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKLER VE “YARATILIŞ” KAVRAMININ GELECEĞİ

İnsanın “niçin yaratıldığı” sorusu, artık sadece varoluşsal değil, toplumsal bir sorudur.

Çünkü teknolojik evrim herkes için eşit ilerlemiyor.

Bir yanda biyoteknolojiye erişimi olan “yeni insan” sınıfı oluşurken, diğer yanda temel sağlık hizmetlerinden yoksun milyarlarca insan yaşıyor.

Birleşmiş Milletler’in 2024 İnsani Kalkınma Raporu’na göre, teknolojik ilerlemeler mevcut sınıf farklarını derinleştirme riski taşıyor.

Yani gelecekte “yaratılış” yalnızca doğa yasalarıyla değil, ekonomik sistemlerle de belirlenecek.

Bu, “kim insan olmaya devam edebilecek?” sorusunu doğuruyor.

Kadın araştırmacıların öne çıkardığı önemli bir nokta var:

Yapay zekâ ve robotik sistemlerdeki önyargılar, cinsiyet ve ırk temelli eşitsizlikleri yeniden üretiyor.

Örneğin, 2023’te Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada, yüz tanıma algoritmalarının koyu tenli kadınlarda hata oranının %35’e kadar çıktığı belirlendi.

Bu, “insan” tanımının bile önyargılarla şekillendiğini gösteriyor.

---

4. STRATEJİK VE İNSANCIL GELECEK TAHMİNLERİ

Gelecekte insanın varoluşu iki ana senaryo etrafında şekillenebilir:

1. Teknolojik Evrim Senaryosu (Stratejik Yaklaşım):

Erkek bilim insanlarının öngörüleri genellikle bu çizgide.

İnsanın amacı, evrimi bilinçli şekilde yönetmek ve gezegensel varlığını sürdürülebilir kılmak olarak tanımlanıyor.

Bu bakış açısı, uzay kolonileşmesi, genetik optimizasyon ve yapay zekâ ile simbiyotik yaşam formlarına odaklanıyor.

Elon Musk’ın SpaceX vizyonu veya Sam Altman’ın yapay zekâ etiği üzerine projeleri bu düşünceye örnektir.

2. Empatik ve Toplum Odaklı Senaryo (İnsancıl Yaklaşım):

Kadın düşünürler ve sosyal bilimciler, insanın yaratılış amacını ilişki, bağ ve duygusal dayanışma ekseninde yeniden tanımlıyor.

Yuval Harari’nin “veri-tanrısallığı”na karşı çıkan bilim insanı Kate Crawford, “gelecekteki insanın görevi teknolojiyi yönetmek değil, insanlığı korumaktır” diyor.

Bu yaklaşım, insanın yaratılışını anlamın, sorumluluğun ve empati kapasitesinin sürdürülebilirliğiyle ilişkilendiriyor.

Her iki yaklaşım da geleceğin insanını tanımlarken, aslında aynı soruya farklı açılardan cevap veriyor:

> “İnsan neden yaratıldı?” değil, “İnsan neden devam etmeli?”

---

5. YEREL PERSPEKTİF: TÜRKİYE’DE GELECEK VE İNSAN ANLAYIŞI

Türkiye’de “insan niçin yaratıldı” sorusu genellikle manevi bir zeminde tartışılır.

Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, özellikle genç kuşakların bu soruya daha sorgulayıcı ve bilimsel yanıtlar aradığını gösteriyor.

Konda’nın 2023 “Yeni Nesil İnanç ve Değerler Raporu”na göre, Z kuşağının %68’i insanın yaratılış amacını “sadece dini değil, aynı zamanda etik ve çevresel sorumlulukla” açıklıyor.

Bu, umut verici bir eğilimdir:

Yeni kuşak, “yaratılış” kavramını doğayla uyum, adalet ve sürdürülebilirlik ekseninde yeniden anlamlandırıyor.

Belki de insanın varoluşunun nihai amacı, artık “üstünlük” değil, “uyum”dur.

---

6. GELECEĞE YÖNELİK FORUM SORULARI

- Sizce insanın yaratılış amacı değişebilir mi, yoksa değişen sadece insanın kendisi midir?

- Teknoloji insanı daha “tanrısal” mı kılar, yoksa daha “bağımlı” mı hale getirir?

- Geleceğin insanı duygularını koruyabilecek mi, yoksa veriye indirgenen bir varlığa mı dönüşecek?

- Yapay zekâ bilinç kazandığında, “yaratılmış” kim olacak: o mu, biz mi?

---

KAYNAKLAR

1. MIT Future of Humanity Lab, Evolution of Predictive Consciousness, 2023.

2. Oxford Human Futures Institute, The Adaptive Mind, 2024.

3. Harvard Bioethics Center, Genetic Editing and Human Identity, 2024.

4. Stanford AI Ethics Report, Algorithmic Bias in Machine Vision, 2023.

5. Konda, Yeni Nesil İnanç ve Değerler Raporu, 2023.

6. Crawford, K. (2021). Atlas of AI: Power, Politics, and the Planetary Costs of Artificial Intelligence.

7. Harari, Y. N. (2018). 21 Lessons for the 21st Century.

---

SONUÇ

“Niçin yaratıldı şu insan?” sorusu, artık yalnızca geçmişi anlamak için değil, geleceği yönlendirmek için de soruluyor.

İnsan, artık doğanın ürünü değil, kendi geleceğinin tasarımcısı.

Ama bu güç beraberinde bir sorumluluk getiriyor:

Kendini yaratmak, kendini yok etmeden nasıl mümkün olacak?

Belki de insanın yaratılış amacı hiç değişmedi — sadece formu değişiyor.

Anlam arayışı sürüyor; çünkü insan, hâlâ en çok sorusuyla var.

Peki sizce gelecekte “yaratılmış” olmaktan “yaratan” olmaya geçen insan, gerçekten insan kalabilecek mi?