7,8 büyüklüğündeki büyük bir deprem, 6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’nin büyük bir bölümünü sallayarak her iki ülkede de 50.000’den fazla insanı öldürdü.
Dünya Sağlık Örgütü, bunun bir asırdır Avrupa bölgesindeki “en kötü doğal afet” olduğunu söyledi.
Bir ay sonra Türkiye, on binlerce kişinin gömülü olduğu ve hayatta kalanların çoğunun çadırlarda veya konteynırlarda zar zor geçindiği dümdüz şehirleri yeniden inşa etme gibi göz korkutucu bir görevle karşı karşıya.
Kayıp
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkedeki iç savaştan kaçan Suriyeli mültecilerin 4 bin 267’sinin hayatını kaybettiğini ve depremde ölü sayısının 45 bin 968’e yükseldiğini söyledi. Suriye’de binlerce kişi daha öldü.
İnsanlar güçlü sarsıntılara dayanacak şekilde inşa edilmemiş evlerde uyurken yerel saatle 04:17’de Türkiye’nin 11 ilinde deprem meydana geldi.
Devamını oku: İntikam zehirlenmesi mi? Birçok İranlı kız öğrenci olası zehirli gaz saldırılarından sonra hastalandı
Türk yetkililer, depremin ardından çoğu Hatay ve Kahramanmaraş’ta olmak üzere 214 bin binanın çöktüğünü söyledi.
İşçi ekipleri, şu anda depremin vurduğu şehirlere hakim olan molozları temizlemek için hâlâ çabalıyor.
Ülke nüfusunun altıda biri olan yaklaşık 14 milyon insan felaketten etkilendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar 3,3 milyon kişinin deprem bölgesini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Resmi rakamlara göre 1,4 milyondan fazlası çadırlara, yaklaşık 46 bini konteyner kentlere yerleştirildi, geri kalanı ise yurt ve misafirhanelere yerleştirildi.
Hüsran
Hükümetin felaketi ele alış biçimiyle ilgili artan bir hayal kırıklığı var. Erdoğan, ana yolları buz ve karla kaplı, hasarlı yollar ve çalışmayan havaalanlarını kaplayan şiddetli kış koşullarını sorumlu tuttu.
Adıyaman’ın da aralarında bulunduğu bazı illerde devlete yönelik öfke hâlâ güçlü. Hayatta kalanlar AFP’ye, depremden sonra günlerce kurtarma ekibi, asker veya polis olmadığı için enkaz altında kalan sevdiklerini çıplak elleriyle kurtarmak zorunda kaldıklarını söylediler.
