Avrupa Güney Gözlemevi yakın zamanda gökadaları içeren, mavi yapraklı bir çiçeğe benzeyen, dört küçük nokta tarafından çevrelenen parlak bir kütlenin yer aldığı ayırt edici bir görüntüyü ortaya çıkardı.

Bu gözlemler ESO’nun Şili’deki VLT’sinde bulunan Çoklu Birim Spektroskopik Gezgini (MUSE) cihazı kullanılarak gerçekleştirildi.
Dört ‘yapraklı’ galaksinin kodunu çözme
Dört ‘yaprak’ aslında merkezi turuncu galaksinin arkasına gizlenmiş uzak bir galaksinin görüntüleridir. ESO, “Bu gizli nesneden gelen ışığı tespit etmemizi sağlayan çok büyüleyici bir şey oluyor: Merkezdeki galaksi, etrafındaki uzak galaksiden yayılan ışığı büken bir kütleçekimsel mercek görevi görüyor” dedi.
Sonuç olarak, uzak galaksinin çok sayıda çarpık ve büyütülmüş görüntüsünü algıladığımızı açıkladı. Bu özel hizalamada, gizli galaksi, merkezi ‘mercek’ galaksisinin etrafında düzenlenmiş dört görüntü olarak ortaya çıkıyor ve Einstein Haçı olarak bilinen haç benzeri veya çiçek benzeri bir desen oluşturuyor.
Kütleçekimsel merceklenme nedir ve Einstein bununla nasıl bağlantılıdır?
Yerçekimsel merceklenme, uzaktaki bir nesneden gelen ışığın uzaydaki büyük bir nesnenin yakınından geçmesi ve onun bükülmesine veya bükülmesine neden olması durumunda meydana gelir. Dünya’dan gözlemlendiğinde bu bükülme, tıpkı bir büyüteçle görülen etkiye benzer şekilde uzaktaki nesnenin görünümünü veya konumunu değiştirir. Yerçekimsel merceklenme bu fenomeni ifade eder.
1915’te Albert Einstein, önemli bir öngörüyü içeren genel görelilik teorisini tanıttı: yıldızlar veya galaksiler gibi büyük nesneler, uzay-zamanda geçerken ışığın yolunu saptırabilirdi.
Gözlemin önemi nedir?
Kütleçekimsel mercek bozulmasının önemli bir sonucu büyütmedir; aksi takdirde çok uzakta ve görülemeyecek kadar sönük olacak nesneleri gözlemlememize olanak tanır.
Bu fenomen, gökada kütle profillerinin belirlenmesine ve kozmolojik parametrelerin iyileştirilmesine yardımcı olarak astrofizik ve kozmolojiye dair paha biçilmez bilgiler sunmaktadır.
Yeni bir araştırma makalesinde yer alan bu gözlemlerin sonuçları, uzak galaksinin hızlı bir yıldız oluşumundan geçtiğini ortaya koyuyor. Bu galaksiden gelen ışık, Evren şu anki yaşının yalnızca %20’siyken ortaya çıktığı için, onu incelemek, Evren’deki galaksilerin erken oluşumu hakkında hayati ipuçları sağlıyor.