Hamile Kalmadan Aşı Olun

mihriban

Member
Hamile Kalmadan Aşı Olun
Döküntü, hafif ateş, boğaz ağrısı, lenf bezlerinde şişme, tipik nezle belirtileri ve burun akıntısı… Bu belirtiler çoğu kez çocuklarda görülen kızamıkçık hastalığına ait. Bu hastalık hafif atlatılsa da anne karnındaki bebekler bu kadar şanslı olmayabiliyor. Evet, yanlış okumadınız, anne karnındaki bebekler de kızamıkçık oluyor…
Anne karnındaki bebeklerin bu hastalığa yakalanma sebepleri ise kızamıkçığa karşı bağışıklığı olmayan anneler… Çünkü hastalık, bebeklere annelerinden geçiyor ve çok ciddi, kalıcı zararlar da verebiliyor. Bunu önlemek için ise anne adaylarının hamile kalmadan en az 1 ay öncesine kadar kızamıkçık aşısı olmaları gerekiyor.
Doğurganlık Çağındaki Tüm Kadınlar Risk Grubunda…
Kızamıkçık, sadece çocukluk döneminde görülen bulaşıcı bir hastalık değil. Geçmişinde bu hastalıkla tanışıklığı olmayan her yaş grubundan insan kızamıkçık olabiliyor. Burada önemli olan nokta, 15-49 yaş arasındaki kadınların Doğumsal Kızamıkçık (Konjenital Rubella) Sendromu’ndan korunmalarını sağlamak. 2006 yılında kızamıkçık aşısının aşı takvimine girmesiyle doğumdan itibaren tüm bireyler kızamıkçığa karşı korunmuş oluyor. Ancak 2006 yılından önce doğan ve geçmişinde kızamıkçık hastalığıyla hiç karşılaşmamış olan 15-49 yaşları arasındaki kadınlar, doğumsal kızamıkçık sendromu için risk grubu içerisinde yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kızamıkçık aşısını aşı takvimine ekleyen ülkeleri, hastalığın görülme yaşının ileri yaş grubuna kayacağı konusunda uyarıyor ve mutlaka doğurganlık çağındaki kadınlara ek aşılama programları uygulanmasını öneriyor.
Risk, Anneden Bebeğe Geçiyor…
Anne adayı kızamıkçık olduğu takdirde hastalık plasenta aracılığıyla bebeğe de geçiyor. Kimi zaman anne hastalığı ateş, döküntü ve soğuk algınlığına benzer belirtilerle geçirerek griple karıştırabiliyor. Yani anne adayı bazen hastalığı o kadar hafif atlatıyor ki grip olduğunu sanarak doktora gitmeyebiliyor. Kızamıkçık virüsü, anne üzerinde olumsuz bir iz bırakmazken, bebek üzerinde ciddi ve kalıcı hasarlara neden olabiliyor. Bunlar arasında ağır kalp kusurları, görme kaybı (katarakt), sağırlık, zekâ geriliği ve beyin hasarı gibi doğumsal özürler bulunuyor. Hatta uzmanlar, gebeliğinde kızamıkçık geçiren annelerin sağlıklı doğan çocuklarında, çocuklar okul çağına geldiklerinde juvenil diabet (gençlik şeker hastalığı) gelişme riskinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Anne adayı, hamileliğinin ilk 3 aylık dönemi içinde kızamıkçık virüsü ile karşılaşacak olursa anne karnında ölüm, prematüre doğum ya da bebek anomalileri (eksiklik ve sakatlık) görülme riski de artıyor. Bu ilk 3 aylık dönemde kızamıkçık virüsü ile enfekte olan bebeklerin %90’ı sağırlık, göz defektleri, kalp defektleri, zeka geriliği gibi doğumsal bir sakatlıkla doğuyor.